Her çocuk gibi ben de küçükken hayal kurar, hayallerimde uçar, büyü yapar, hayvanlarla konuşurdum. Arkadaşlarıma duyduğum hikayeleri anlatır, onların gözündeki heyecanı görmeye bayılırdım. Fakat büyümek bana öğretildiği şekliyle; gerçek dünyanın koşullarını kabul etmek ve buna uygun yaşamak demekti. Nitekim ben de öyle yaptım ve işletme lisans eğitimi aldım. Yıllarca bu sektörde hayallerimden uzak çalıştıktan sonra kızımın doğmasıyla masallarıma geri döndüm. Ardından yolumun bir anaokulu ile kesişmesi sayesinde eğitim aldım ve masal anlatıcısı oldum. Masallarda anlatılanların ardındakileri de görebilmek için sembol ve mitoloji eğitimi aldım. Bu sayede, hayal gücüm daha da genişledi ve önce kızıma anlattığım, sonra anlattıklarımı yazdığım kısa hikaye denemelerim oldu. Yazdığım ve okuduğum masalları origami ile birleştirip çocuklarla okulda, kafede veya çevrim içi atölyeler yaptım. Yaptığım iş değişmeye başladıkça ben değiştim, ben değiştikçe işim değişti, dünyam değişti. Sonunda çocuk gelişimi bölümünü bitirerek çocukların hayatında dokunma ve onlara rehber olma imkanı yakaladım.
İlk defa 2014 yılında haberimin olduğu ve keşke ben de bir parçası olsam diye hayalini kurduğum Renkli Orman ile bu sene yollarımız kesişti. Demokratik, hayalperest ve doğaya saygılı bu toplulukta yer almaktan mutluluk duyuyorum.
